Eve dönerken Gökçe çok sessizdi. Bu durumda en iyi saklanma yeri benim sessiz kalmam olduğunu biliyordum. Hiç konuşmadan eve döndük çocukları da alıp.
” Böyle bir şey duymayı bekliyor muydun?” diye sordu yatak odamıza girince, yüzünde tiksinme ve şaşkınlıkla karışık, biraz da ironik bir ifade vardı.
” Aklımın ucundan bile geçmiyordu tabi ki,” dedim yüzümde olabildiğince doğal bir ifadeyle, bu sohbetin hangi yöne gideceğini görmeden yorum yapmaya niyetim yoktu.
” Allahım yaa, teklif ettiği şeyi görüyor musun? Neymiş, sen ve Şeyma beraber olacakmışsınız, sonra o da hamile kalacakmış. Akla bak sen!” Konuşurken düşünüyordu sanki.
Ben yatağın bana ait olan tarafında sessizce yatıyordum, sadece nefes alıyorum desem yeriydi.
” Ama… Yani böyle bir şeyi bile göze alabilecek kadar mı istiyor bunlar çocuk sahibi olmayı,” diye ekledi. ” Çok yaralayıcı bir durum bu.. Seninle birlikte olmayı kabul ediyor yani..İkisi de ediyor bir de!”
Sesli düşünmeye devam ettikçe ben sessizliğimi koruyordum, tavana bakıyordum resmen.
” Ama benden yardım dileniyor, en yakın arkadaşından, ona yardım edebilecek tek kişi benmişim… Acaba çok mu acımasız davrandım ona?”
” Tamam da böyle bir teklife başka nasıl cevap verecektin,” diye söze girdim. ” Hayatımda daha saçma az şey duydum.”
Yatağın benden tarafına döndü ve bana baktı, nasıl desem, gerçekten meraktan soruyor gibiydi. ” Sence çekici biri mi Şeyma?”
” Yok canım, benim tipim değil ki,” dedim hemen, göz temasını kaybetmeden, başka türlü bir cevap büyük bir yıkıma yol açabilirdi zaten. ” Yani, güzel kadın tabi ama minyon tipli, bana göre değil, zaten kardeş gözüyle bakıyorum kızım ben ona senelerdir, seninki de soru yani..”
Kendim bile ikna olmuştum bu cevaba, zaten doğru olan da buydu, en azından iki saat öncesine kadar öyleydi, Şeyma cinsel bir gözle asla bakamadığım kadınlardan biriydi, yıllardır birbirimizi tanıyorduk ve ailemden biri gibi görüyordum neredeyse.
Ve fakat, tam bunları aklımdan geçirirken, zihnimde başka bir imaj belirmeye başladı ister istemez. Şeyma önümde.. Eğilmiş.. Arkasındayım, kalçasından tutup, kendimi öne doğru itiyorum.. Yok, saçmalamaya başlıyordum, birden bire düşüncesi bile önüme kan pompalamaya yetmişti, eşimin en yakın arkadaşını koynuma alma fikri birden azdırmaya başlamıştı beni.
” Tamam kızım, kapat şu konuyu, saçma sapan bir muhabbet işte, bir daha konusunu bile açmasınlar,” dedim karıma sarılırken. ” Adama bak ya, yüz yüze bakacağız güya biz şimdi bunlarla, insan buna razı gelir mi?”
Yine bir sessizlik olmuştu.
” Bana gerçekten ihtiyacı var,” diye mırıldandı Gökçe. ” Anne olmayı ne kadar istediğine bakar mısın? İkisi de razı buna, tek engel benim bunu kabul etmem.”
” O ne demek oluyor? Ben dünden razı mıyım yani arkadaşını becermeye? Şu konuyu artık kapatsak? Biraz da benimle ilgilensen mesela artık?” derken elinden tutup keser sapı gibi olan aletime götürdüm elini, tam üstüne koydum. Eli erkekliğimde düşünmeye devam ederken, birden irkildi ve elini çekti.
” Hakan! Sırası mı şimdi bunun? Burada ne kadar zor bir karar almaya çalıştığımın farkında değil misin?”
Artık kızıyordum. ” Nesi zor bu kararın yahu? Damızlık boğa mıyım ben? Şaka mısınız hepiniz ya? Kızım bunu bir kere kabul ettikten sonra bundan ömür boyu dönüş olur mu?”
Uzanıp dudağımdan öptü, eliyle kedi sever gibi aletimi okşadı ve devam etti. ” Ama sen sadece benimsin değil mi hayatım? Benden başkasını gözün görmez.” Sonra daha sessiz konuşarak devam etti. ” Benim aşkım karısından başkasını sikmez değil mi? Sadece benim bu?” Yüzünde çocuksu bir ifade vardı şimdi.
” Hayatımdaki en seksi ve en güzel kadın sensin yavrum, senden başkasını hayal bile etmiyorum, sadece seninle sevişmek istiyorum,” dedim.
” Zaten Şeyma ile yapsaydın bunun adına sevişmek denmezdi değil mi aşkım? Duygusuz, mekanik bir şey olurdu. Sadece içine girip çıkmak gibi, dahası olmazdı?”
Hala neyi zorluyordu bilmiyorum ama azdığım kesindi. Boynuna doğru sokulup dilimle kulağına doğru ilerlemeye başlamıştım, bir yandan da cevap veriyordum. ” Yapacak olsam, kıyafetlerimi bile çıkarmazdım. Gözlerimi kapar, seni hayal eder, iki dakikada işimi bitirirdim.”
Artık eliyle okşuyordu beni. ” Senden başkasını seni sevdiğimin milyonda biri kadar sevemem der misin bana?”
Elimi belinden kalçasına doğru kaydırıp onu sardım ve devam ettim. ” Tek istediğim ten seninki.. Yalnızca seni arzuluyorum, sadece seni sevdim ve sadece seni seveceğim.”
” Öyleyse Şeyma’ya tamam diyebilirim yani?” diye sorunca artık tepemin tası atmıştı. Elimi başının arkasına götürüp, saçlarından kavradım ve kafasını önüme doğru yönlendirdim.
” Sen şu çeneni az bi kapar mısın artık? Bak sana daha zevkli bir iş vereyim ben, hadi canım,” diyerek ağzına verirken, o da kıkırdayarak talimatıma uydu.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.