Eve döndük ve bir süre sonra yatak odasına geçtik, yorgun hissediyordum. Gökçe makyajını temizlemiş ve üstünü değiştirmişti, geceliğini giyip yatağa yanıma geldi ve uzandı. ” Ne düşünüyorsun,” diye sordu.

” Hiçbir şey,” diye cevapladım ama aklım tabi ki Şeyma’nın sikmeye doyamadığım amındaydı. ” Neden sordun ki?”

” Çünkü.. Bu akşam o odadan çıktığından beri aklın başka yerde sanki,” derken sesindeki laf sokma merakını hissediyordum şimdi. ” Hatta odadan çıktığından beri tek kelime etmedin desem yeri.”

” Kusura bakma,” diyebildim. ” Biraz fazla yorulmuş olabilirim bugün.”

” Bu ne demek şimdi? Bu gece de döllerine kavuştu yani?” derken sesindeki tansiyon ve gerginlik çok netti artık. ” Yine seviştiniz ve içine boşaldın, bu yüzden de yoruldun mu?”

Gözlerimi ona doğrulttum ve anlamsız biçimde baktım boşluğa bakar gibi ama bu sorular Şeyma ile yaşadığımız anları dumanlı bir hala gibi beynimin içinde canlandırıyordu. ” Böyle tarif etmek zorunda mısın her seferinde bunu? Evet birlikte olduk ve spermlerimi almış oldu.”

” O da geldi mi peki kocacığım? Sen koca şeyini içine sokunca zevkten başı döndü mü?” Bu sefer sesindeki sinirli ve hesap sorar tona kıskanma da eklenmişti, buna bir son vermem gerekiyordu.

” Hayır,” diye cevap verdim hemen duraksamadan. ” Bu şekilde bir birliktelik olmadığını biliyorsun.” Tabi ki her erkeğin yapacağı gibi ters manevra ile onun üstüne gidip suçlu hissetmesi gerekenin o olduğunu hatırlatmam gerekiyordu. ” Allah Allah Gökçe ya, oraya çıkıyorsam hergün bu senin yüzünden, bütün bunlara sebep olan şey senin arkadaşına hayır diyememen, şimdi gelmiş bana o odada yanlış bir şey olup olmadığı ile dolambaçlı sorular soruyorsun!”

Kararlı duruşum ona geri adım attırmıştı, şimdi yüzünde daha yumuşak bir ifade vardı. ” Tamam, kusura bakma Hakan, haklısın. Gereksiz yükseldim.” Bilerek cevap vermedim, kırgın görünüyordum şimdi, bir süre odada sessizlik oldu ama sonra bana döndü ve sokulmaya başladı. ” Hadi, biraz kocama yakın olayım artık.”

Kafamı yastığa koymuş arkama yaslanmış bekliyordum, kolunu boynuma dolayıp diğer eliyle de göğsümde gezinmeye başladı, ona yakın kalan kolumu uzatıp ben de karşılık olarak ona sarıldım, bir süre o şekilde bekledik, göğüsleri koluma ve bedenimin arasına sıkışmış gibiydi şimdi. Biraz sonra ağzını açıp bana birşeyler söylemeye ve sormaya başlayacağını o kadar iyi biliyordum ki, karımı tanıyordum, beklemeye koyuldum.

” Bu akşam yatak odasında daha uzun süre kaldın,” diye sonunda yumurtladı. ” ÇOK daha uzun süre, farkında mısın? Kadir sinirden gerim gerim geriliyordu yanımda. Neden bu kadar uzun sürdü?”

” Farkında değilim,” diye cevapladım, acaba yalan söylerken sinirlerine hakim olmaya çalışan birinin kalp atışlarından şüphe duyabilir miydi göğsümde gezinen eli sayesinde? ” Ne kadar sürmüş olabilir ki?”

” Bir saat,” dedi. ” Bir saat altı dakika, daha spesifik olmak gerekirse. Eminim Kadir içinden düşünmüştür. Karımın içine boşalmak gerçekten bir saat mi sürüyor diye.”

” Sen de böyle mi düşünüyordun canım?” sordum tekrar mağdur moduna bürünmek için tetikte bekleyerek.

” Hayır..” diye cevapladı hemen az önce yaptığım ters manyel işe yaramış gibiydi. ” Tabi ki öyle düşünmedim de.. Ama.. Gerçekten neden bu kadar uzun sürdü ki?” Her ne kadar aksini göstermeye çalışsa da sorduğu şey bir soru değil şüpheydi.

Ama ben çoktan bu sorunun cevabını düşünmüştüm Şeyma’nın üstünde vakit geçirirken, yine de aklıma düştükçe hareketlenen ön takımlarım yeniden sertleşmeye başlamıştı. Şeyma ile geçirdiğim rüya gibi zamanın olmasını gereken süreden ne kadar uzun olduğunun ve eşlerimizin sorular sormaya başlayacağının da farkındaydım ve aynı anda iki iş yapabildiğim için hem Şeyma’nın o tatlı amcığına kökleyebiliyor, hem de bu sorunun cevabını buluyordum.

İçimdeki şeytan artık çoktan profesyonelleşmişti yalan konusunda ve yüzüme takındığım utanan adam maskesini kendimden iğrenmeden nasıl takabiliyordum bilemiyorum ama cevap verdim. ” Biz.. bu akşam.. Ya bu akşam biz biraz sıkıntı yaşadık. Ben sertleşemedim, o da beni almak için hazır değildi. Hazırlanmamız uzadıkça ikimiz de gerildik, çok garip bir histi, ve daha kötüye gitti her dakika. Sonunda ben biraz kendime hakim olabildim de.. Bir şekilde becerdik işte,” diye içimi çeker gibi devam ettim. ” Bütün bu efor ve utanç dolu anlardan sonra, senin ve Kadir’in istediğini gerçekleştirmek için bu kazar eziyete katlandıktan sonra bir de üstüne bir ton laf yemek.. Ama ben biliyordum bu işin buraya varacağını.” Tam bir orospu çocuğu olduğumun farkındaydım.

Bir süre sessiz ve hareketsiz kalmaya devam etti, söylediklerimi tartıyordu sanırım, ta ki eli tekrar hareket edip üstümdeki pijamanın altından içeri girip, kıllı göğsümde gezinmeye başlayana kadar. ” Özür dilerim bebeğim, senin için ne kadar zor olduğunu anlayamamışım bunun, ve kesinlikle sana inanıyorum, onunla bu şekilde yaşadığın anlar eminim çok garip hissettiriyordur sana. Sadece tahmin edebilirim sanırım, hani işler tersine dönmüş olsa, bunu yapan senle Şeyma değil de, Kadir’le ben olsam mesela, yok, yapamazdım sanırım. Belki de bunu en başından kabul ederek hatanın büyüğünü ben yaptım. Ama emin ol şu an senden ya da Şeyma’dan bu şekilde bahsetmemin ya da şüphelenmemin nedeni senden duyduğum kuşku değil, bu benimle alakalı, bu soruları sorduran seni çok sevmem ve çok kıskanmam. Seni bu dünyadaki herşeyden çok seviyorum ve Şeyma da benim en yakın dostum, bu beş gece fikri benden çıktı ve mecbur katlanacağım bitene kadar sözümde durup.”

Vay be! diyebildim içimden, vay be! Sadece bütün bu sorulardan sıyrılıp suçlu hissetmesi gerekenin karım olduğuna ikna etmemiştim onu, üç gece daha Şeyma’nın koynuna gireceğim konusunda tekrar mutabıklaşmıştık resmen. Karımın senelerdir en yakın arkadaşı olan kadını sikmeye devam edecektim.

” Sorun yok canım,” diye cevaplarken ona doladığım kolumla kendime biraz daha çektim ve sıktım.

Biraz daha eliyle karın boşluğumda gezindikten sonra daha aşağıya inmeye karar verdi ve yorganın altından sikime ulaştı, parmaklarıyla yarağımın sapında geziniyordu. ” Biraz da benimle arkadaşlık yapar mısın hayatım?” diye sorduktan sonra boynuma öpücükler kondurmaya başladı. ” Karınla sevişmekten daha iyi bir yol aklıma gelmiyor şunları düşünmekten alıkoymak için kendimi.”

Eliyle sikimde geziniyordu ama istediği tepkiyi tam alamıyordu, çünkü benim modum kaçmıştı artık. Bütün döllerimi Şeyma’nın içine boşaltmıştım zaten, ve gerçekten de yorgun hissediyordum şimdi, yaşadığımız küçük çaplı kriz de tuz biberi olmuştu. Elini tuttum ve oradan alıp tekrar göğsüme yerleştirdim. ” Bu gece çok yorgunum canım,” dedim. ” Biraz sarılıp birbirimize sonra da uyusak olur mu?”

Kollarımda bir süre hareketsiz kaldı, donakalmıştı resmen sonra da yumuşak bir ses tonuyla cevap verdi. ” Tabi ki. Hadi uyuyalım.”

Kafasını göğsüme yerleştirip daha sıkı sarıldı bana, ne düşündüğünü merak ediyordum, onu reddetmem kafasındaki soru işaretlerinin çoğalmasına neden olmuş muydu acabavire sikebiliri, bana inanıyor muydu yoksa uzatmamak için numara mı yapıyordu? Tek bildiğim gerçekten yorgun olduğumdu.

Sonunda ikimiz de uyku moduna girdiğimizde, üstümden çekildi ve yatağın kendine ait tarafına döndü, başını yastığa koyup uykuya daldı. Ben de öyle yaptım, Tek farkla. Benim aklımda Şeyma vardı.

Ertesi gün iş yerinde vakit yine geçmek bilmiyordu. Şeyma ile birlikte olma fikri bütün bedenimi sarmıştı. Bir sonraki buluşmamızı düşünüp duruyordum, artık ikimiz de bunu iptal etmeyi aklımızın ucundan bile geçirmediğimize göre, sonraki buluşmada onu nasıl evire çevire sikebilirim diye düşünüyordum ama mantıklı olan hamle belki de tam tersiydi. Bütün şimşekleri üstümüze çekmişken bu sefer sadece beş dakika birlikte olup, gerçekten amacın dışına çıkmadan onu dölleyip aşağıya mı inmeliydim?

Karım gerçekten benden şüpheleniyor ve bana sinir oluyordu, evet onu ikna ediyordum ama bunun sebebi aksini ispatlayamamasıydı, tek kusuru bana karşı olan gerçek fikirlerini gizleyecek kadar sabırlı olamamasıydı.

Zihnim bunlarla meşgulken, telefonuma bir mesaj geldi. Bip bip.

” Merhaba sevgilim…”

Mesajı yollayan Şeyma’ydı. ” Sevgilim” İşler çok farklı yöne gidiyordu.