Türkiyenin En Büyük Hikaye Platformu

Üyeliğinizi tamamlamak için bize ulaşın!

Yeşilçam Filmleri Gibi 2

Beş on dakika önce sikimi zor alan ve şimdi ise hafif aralık durarak beni çağıran amcığı hala ıslak ve yumuşaktı. Akan suyun sabunları azalttığı göğsünü yalayarak göbeğine ve oradan ılık su ve parmağımın iyice ıslattığı amına indim. Yirmi yılı aşkın zamandır evli, iki çocuk doğurmuş değil de bakire gibi pembecik duran am dudakları ile dudak dudağa öpüştüm.

– Kaannn yapmaa, tepkisine kesintisiz inlemesi karıştı. Sabun ve akan suyun tadı dağıldıkça am sularının tadı dilime yayıldı. Bir bacağını kaldırıp küvetin yanına kaldırdım, alttan geçirdiğim elimle poposuna yapıştım. Rahatça diz çöküp açılan bu duruşta açılan am yarığına saldırdım dilimle. Saçlarımın arasında dolaşan eli ile başımı okşuyordu. Pembe bir nokta halindeki bızırına dilim değdiğinde inlemeleri yükseldi. Durup o pembecik ufak noktayı seyrettim bir an. Sonra dudak arama sıkıştırıp bir yandan emdim bir yandan dilimle daireler çizmeye başladım üstünde. Islak poposunu daha sert avuçlayıp kendime çektim dilim amının derinlerine gömüldü. Elleri tutunacak yer aradı.

– Ohhh içeri geçelim Kaan ayaklarım kayıyor.

Doğruldum am suları kaplı dilimi ağzına soktum. Şehvetli öpüştük. İnce bedenini kucaklayıp yatağın üstüne kadar taşıdım. Yine amına doğru eğilirken 

– Ben de seni istiyorum diye fısıldarken sikime baktı. Yan yana ters uzandık yatakta. Ben amını tekrar sakince dillerken onun küçük dili de ilk defa sikimin başına değdi. Az evvel boşalmanın kıyısına gelmişti bence amcığı, onu yüzden bacakları titriyordu. Bunu düşünerek dilimi bızırına bastırdım. Ben amında hızlandıkça ve bir parmağım ile sular damlamaya başlayan küçük am deliğini okşadıkça sikim ağzından çıkmaya başladı. Başını öpüyor, eli ile oynuyor çokça yüksek sesle inliyordu. Arada çok yaramaz bu fısıltısı çıkıyordu ağzından. Bacaklarını sıkıştırıp benden kaçarken yine nefessiz kaldı, karnındaki kasılmalar belirgindi. Sikimi hala eli ile okşuyordu. Doğruldum yeni boşalmış o güzel bedeni altıma alırken bacaklarını iki yana açtım. Bunun onu sikmek için en güzel pozisyon olduğuna karar verdim. Orgazmın etkisi ile parlayan yeşil gözleri, uçları sivrilmiş mükemmel göğüsleri, düz karnı ve hafif aralık olarak sikimi bekleyen ıslak küçük amcığını aynı anda seyredebiliyordum pozisyonda. 

İçine kolaylıkla kayarken göz bebekleri irileşti. 

– Yavaş aşkım yeni boşaldım

– Küçük amcığın çok tatlı idi, benim küçük amcığım o

O yavaş dedikçe hızlandım iki elim sırtına dolandı. Küçük bedeni altımda iyice kayboldu.  Dün gece uykularındayken yan odalar duyamadı ise şimdi sabah güneşi dolmuş odadaki seslerimizi kesin olarak duyuyorlardı. Yaşadığımız seks değil eskilerin aşk yapmak demesi gibi bir sevişmeydi. İkimiz de birbirimize tamamen sarılmış yatağın içinde yuvarlanıyorduk. Üstüme çıktığı anlarda durup beni seyrediyor sonra yine uzun uzun öpüşerek devam ediyorduk sevişmeye. Altıma aldığım anlarda yatağa tamamen yapıştırıp eze eze altımda kıvrandırıyordum. Bazen kayıyor bir ayağımı yere koyarak güç alıyor ve bu sayede sertçe amına girip çıkıyordum. Boşalmalarına rağmen hala sikimi bir kılıf gibi saran amcığı. 

– Kaan dur aşkım demesinden bir süre sonra sakinleyip içinden çıktım. O yoğun nefes alışverişini fark edince boşaldığını anladım. 

– Canımı çıkardı bu diyerek eli ile sikimi okşadı. Sonra yine ona doğru eğilip kökünden başlayarak küçük dilini gezdirdi. Başına yeni gelmişti ki karnıma bir sancı girerek, geliyorum diyebildim. Eliyle okşamaya devam ederek içinde ne varsa çıkmasını sağladı.

– Yere kadar sıçradı, temizlikçiler görmese bari, diye gülerek duşa yürüdü.

Verdiğimiz yalan sözü tutmadık tabii. Tatilleri bitene kadar her akşam yemeğinden sonra gizlice süzüldüğüm odasından sabahın ilk ışıkları ile çıktım. Sevişmediğimiz anlarda da uyumuyor hep konuşuyorduk. Ortak bir noktaları olmayan kocası ile nasıl evlendirildiği, kocasının seyahat çantasını temizlerken bulduğu prezervatifler ve uyarıcı haplardan sonra ettikleri kavgayı, ama kocasının kulüp ve siyaset gezilerinin yine de azalmadığını, çocuklarının okul dertlerini anlatıyordu sarı altın saçları göğsümde dağılmış yatarken.

Tatili bitip evine döndükten sonra, her gece konuşsak da benim Mesut Bey’in yanından ayrılıp yabancı bir şirket için İstanbul’a gelmem ve ev tutmam derken bir sonraki buluşmamız Aralık sonunu bulmuştu. Yıllar gibi geçen iki ay. Evimi bile Bursa’ya yakın olsun diye Anadolu yakasında tutmuştum, iş yerim Avrupa yakasında olmasına rağmen. Bir iki gün itiraz etmiş tanıyan bilen olur, nasıl girer çıkarız diye ama sonunda bir süre her hafta cumartesi veya pazar günlerini beraber geçireceğimiz ikimize de yarı yol mesafesi olan bir otelde buluşmayı kabul etmişti. İki ay sonrasındaki ilk buluşmamız da neredeyse hiç konuşmadan sevişmeye başlamıştık. Akşam dönmesi gerektiğinden zor ayrılmıştı dudaklarımız birbirinden. Kocası ile tartıştığı günleri bile anlıyordum artık. Öyle günlerde bir kahve veya çay içmeden bile hemen odaya çıkalım diyordu. Öyle günlerde vahşi bir kısrak gibi oluyordu. Üstüme çıkıp sarı saçlarını dalgalandırarak zıplarken,

– Kaaannnn ne güzel, büyük, ohhhh, kalçamı da sık Kaann, aşkım inlemeleri çığlığa dönüşüyordu. Eğer uygun günlerinde ise, doldur içimi yakıyor içimi yakıyor bağırışları ile üzerime yığılıyordu. Kocası ile de bir seks hayatı olduğu konusunu aklıma getirmekten kaçıyor ne ben soruyordum ne de o, konuya giriyordu.

Ne kadar göz ardı etsek de hayatın zorlukları ile karşılaşmak kaçınılmazdı. Çevremdekilerin tanıştırdığı kızlar ile çıktığım akşam yemeklerini ona anlatamıyordum. O kızlar da niye bir adım ileri gitmediğim için beni sıkıştırıyor bir süre sonra aramayı kesiyordu. Bazen de bir anda Zeynep sabırsızca beklediğim buluşmamızı iptal ediyordu. Kocamın akrabaları gelecek, çocukların yaş günü var, kuzenimin bilmem nesi var gibi bir ev kadınının doğal sorunları ile. Hala aşıktık birbirimize ama yaşadığımız tek ortak an bir ya da iki haftada bir buluşup otel odasından çıkmadan geçirdiğimiz üç dört saatti. 

Serhan’ın düğününe bir iki hafta kaldığında derdimiz aynı ortamda olup nasıl birbirimiz ile konuşmamaya çalışacağımızdı. İstanbul’da Mesut Beyin yeni ortak olduğu 5 yıldızlı bir otelde şatafatın dibine vurulacak bir düğün olacaktı. Düğünden önceki hafta sonunda bulaşamamıştık gelin alışverişi gibi işlere gideceklerdi. Cumartesi sabahı saat sekiz gibi telefonum çaldı. Ağlıyordu karşı tarafta. 

– Buluşmamız lazım Kaan çok yalnızım, demesinden on dakika sonra yoldaydım. Her zamanki otelimizde yer ayırmıştım. Benden önce gelmiş lobide oturuyordu. Önünde içecek bir iki bardak. 

– Odamıza çıkmadan bir şeyler içmek istiyorum diye bara doğru yürüdü. Hiç alkol almazdı.

– Emin misin dedim.

– Evet dedi denemekten ne çıkar.

– Aşkım iyi misin sen?

– İyiyim. Birer kadeh en içimi yumuşak olandan şarap söyledim. İkinci kadehi içerken gözleri iyice kızarmış, hiç içmeyen birinin kolay sarhoşluğuna kapılmıştı bile.

– Kocam ile kavga ettik, sabah gelin alışverişine gidiyorum diye çıktım, gece de kadınlar gelin evindeyiz dedim. Bütün gün bizim aşkım 

Bir kahve söyledim kendine gelmesi için ve odamıza çıkardım. Odaya girince yatağa uzanmasını sağladım biraz kendine gelene kadar göğsümde neredeyse bir saat uyukladı. Sanki nerede olduğunu hatırlayamamış gibi uyandı. Saçlarını yüzünden temizledim. Sıkıca sarıldım.

– Seni seviyorum Kaan diye doğruldu tatlı tatlı sakince öpüştük.

– Beni burada bekle senin için bir şeyler almıştım diye kalktı. Odayı çok iyi bildiğinden gece ışıklarını ayarladı. Onu beklerken soyundum tekrar yatağın içine girdim. Her defasında farklı iç çamaşırlar almayı ve bunlarla odada gezinmeyi çok seviyordu. O mükemmel bedene hiçbirşey giymesine gerek olmadığını defalarca söylemiştim oysa.

Banyodan gelen loş ışık sayesinde hala inanmakta zorlandığım güzelliğini gösteren tül bir babydoll ile bedenini sergileyerek yaklaştı. Sadece göğüslerini ve kalçalarını örten bir üst, altı çıplaktı. Bir kedi gibi bacaklarımı okşayarak üstüme yaklaştı. Güzel portakal göğüslerini ve sertleşen uçlarını bacaklarıma ve çoktan kalkan sikime sürterek dudaklarıma kadar ulaştı. Am dudaklarını sikime sürterken şimdiden ıslak olduğu belli idi. Sikimi kendi tutarak doğru düzgün bir ön sevişme yapmadan içime yerleşti.

– Oh Kaan çok özlüyorum seni, bu gece sabaha kadar her yerimi sikmeni istiyorum.

Önce içki, şimdi de dokunmama bile irkildiği küçük götünü sikmek mi? Bu kadına neler oluyor düşüncesi üstümde hareketlerini hızlandırınca kayboldu. Göğüslerini ince tülün üstünden sıktım. Ama hiç bir ipek, teninden güzel değildi. Boynundan bağlı babydollu çıkarmama izin vermedi. Altıma alıp onu sikmekten en hoşlandığım pozisyona çevirip bacaklarını kıvırdım. Köküne kadar yerleştikten sonra hızlanmamla artan inlemeleri ile sikmeyi sürdürdüm

– Çok güzel siktin, ohh devam et aşkım diye inliyordu.

Hafif yan döndüm bir bacağımı altıma alıp yan yan sikimi vururken parmaklarımı güzel küçük kıçına geçirdim. Diğer elim sert küçük göbeğini sıkıyordu. Ufacık göt deliği aklımdaydı. Bir parmağım ile onu da yoklarken itiraz etmeden karanlıkta bile belli yeşil gözleri ile gözlerime bakıyordu. 

– Canım yanmaz değil mi aşkım

– Küçücük popon yanabilir aşkım diyerek güldüm.

Daha şiddetli sikmeye başladım aşkımı. Aralık ağzına elimi uzattım. Bir parmağımı emdiği anlarda harika oluyordu dudaklarının şişkinliği. Hele bunu yaparken gözlerime bakmıyor mu? Dudağımı sikimi yaladığı gibi yalarken patlamaya hazırdım.

– Aşkım çok yakınım

Kalçalarını yakınlaştırdı, bu aramızdaki içimi doldur hareketi idi. Köküne kadar yerleşip nefes nefese kalarak döllerimi bıraktım içine.  Öpüşüp sakinleşirken,

– Emin misin arkadan yapmaya, yanımda kayganlaştırıcı filan yok.

– Alırsın o zaman. Kesin kararlıydı demek. Saati baktım daha beş, eczanelerin kapanmasına iki saat var.

– O içtiğimiz şarap çok iyi geldi 

– Alkolik olma başıma diyerek minibardan doldurduğum bir kadehi bölüştük. Banyoya gidip geldiğinde yine şakacıktan söylendi

– Bu yaramaz bir bardak dolusu boşalmış yine. Bacaklarımı iki yana ayırınca ne yapacağını biliyordum. Sırtımı yatağa dayadım. Yine kökünden başladı yalamaya, başına geldiğinde küçük dili ile daireler çizip baş kısmını ağzında hapsetti. 

– Hemen de büyüyor.

Yine köküne ineceğini beklerken dili taşaklarımın üstünde gezindi. Ben istemezsem yapmazdı bunu. Şaşkınlığımı anladı ki

– Teşekkür etmek istedim diye gülümsedi. Dizleri üstünde ilerleyerek yandan sikimi yalama pozisyonu aldı. Bu duruşunda benim o küçük poposunu sıkmaktan ve amını okşamamdan çok hoşlandığımı biliyordu. Taşaklarım ve sikimin dibi arasında gezen dili ve sıcak nefesi sikimi acıyacak kadar sertleştirdi. Tekrar başını ağzına sokup çıkarmaya eli ile de sikimin gövdesini okşamaya devam etti. Tam bir oral seks şovu yapıyordu. Küçük kalçası havada duruyordu ve sikimi o küçük göt deliğine bugün sokma fırsatı bulacağımdan heyecanım artıyordu.

– Öküzün küçük siki şimdiye boşalmıştı, sikin çok güzel aşkım

İlk defa yatağımızda kocasının bahsi geçmiş oldu. Bana övgü cümleleri bile olsa ilk defa. Kıçını kavrayıp bacaklarını kendime çevirip amının dudaklarıma yaklaşmasını sağladım. O üstümde iken tam 69 pozisyonuna geçmiş olduk. Küçük amcığı ve birazdan sikeceğim göt deliği arasında gitti geldi dilim. Am suları tükürüklerim ile birlikte pembe amcığından sarktı. Bu manzara küçük amcığına saldırma şiddetimi artırdı. O ise sadece sikimin başını emerken inlemesini kesiyor bazen kalçasını geri iterek beni nefessiz bırakacak kadar amına yapıştırıyordu. Dudaklarımdaki am tadına ve sikimi emen ağzına iyi bile dayandım.

– Aşkım patlamak üzereyim

Tepki vermedi ve ilk defa döllerim ağzının içine fışkırdı. Hafifçe geri çekildiğinde boşalmanın ve yaladığım amcığın etkisi ile nefes nefeseydim. O da boşaldı mı bilmiyorum. Ama gözleri kapalı dudaklarından döllerim akarken bacaklarını kasarak yatıyordu. Orgazm sonrası hali bu. Eli ile ağzının kenarındakileri sildi.

– Musluk gibisin sonu yok mu bunun diyerek kalktı. Ben duşa giriyorum. 

– Ben de bir eczane bulayım diyerek poposuna bir şaplak attım. 

Yorgunluk içinde hızla giyindim. Anal kayganlaştırıcı aldıktan sonra lobide bir enerji içeceği çaktım. Bu gece şimdiden bünyemi tüketmeye  başlamıştı. Odaya çıktığımda ışıklar kapalı idi. Baş ucumuzdaki bardaklar boştu ve uyurken saatlerce seyrettiğimden çok iyi bildiğim sakin nefes alışları ile ince nevresimin altına kıvrılmıştı. Alışkın olmadığı alkol ve sevişme sonrası duş, sızmasına neden olmuştu. Soyundum yatağa girerken. Biraz sessizce TV seyredip çıplak güzel kalçalarına sarılarak kafamı yastığa koydum. Güzel teninden yayılan kokulara dalarak ben de uykuya teslim oldum.

Uyandığımda haziran sabahının ilk ışıkları odaya dolmuştu. Sikim bulunduğu yerden memnun sertleşmiş. Çıplak tenine giydiği penyenin boynu sıyrılmış. Ensesinde büyük, mora kaçan bir kızarıklık var. Uyandırmamaya çalışarak biraz daha bollaştırdım, gördüğüm kadarıyla sırtında daha koyu bir morluk vardı. Kahvaltıyı odaya söyledim. Süit odaya kahvaltı hazırlanırken seslere uyanmış olmalı. Oda servisi çıktığında bornoza sarılı olarak kapıyı araladı.

– Gittiler aşkım gel kahvaltı hazır.

Kahvelerimizi içerken düğünden konuştuk.  Mecburen sevişmeye ara vereceğimiz bir hafta olacaktı. Düğünden sonra eve döneceklermiş tüm akrabalarla. 

– Kaça kadar kalabilirsin bugün? İstersen sahilde filan biraz yürüyelim balık filan yeriz.

– Olabilir. Şarap çok iyi geldi dün, deliksiz uyumuşum. Seni bekliyordum sözde.

– Boş yere bana eczane dolaştırdın akşam akşam

– Niye boş yere olsun diye gülümsedi.

Bornozunun önünü açtığında tamamen çıplak olduğunu gördüm. Kalkıp odaya doğru yürüdü. 

– İki dakikaya hazır olurum.

Kahvemi kafaya dikip taşlaşan sikim ile odaya girdiğimde odanın içi karanlıktı. Perdeleri tamamen kapamış sadece yine banyo ışığının gölgeleri. 

Yatağın içindeki aydınlık bana yeterdi. Dün sevişirken giydiği babydoll yine üstünde yatakta kıçını bana dönerek kıvrılmıştı. Ona bakarak soyundum. 

– Off vaz mı geçsem, seninki yine dikilmiş

– Çok geç dedim.

Dudaklarını emdirirken dişleri de dudaklarımda gezdi. Isırır gibi yedik dudaklarımız. Bacaklarını aralayıp işaret parmağıma kayganlaştırıcı sıkarken yavru bir kuş gibi beni seyrediyordu. İşaret parmağımı bile zor alan göt deliğini okşarken eğilip pembe her zaman tüysüz amcığını da yalamaya başladım. Bunun getirdiği rahatlama ile parmağım yerleşti. Bol bol krem bol bol parmak alıştırması sürerken amından boşalacağının ilk sinyalleri de geliyordu. Bu durumu baş parmağımı yerleştirerek değerlendirdim. 

– Acıdı biraz demesi inlemeleri ile kayboldu. Amının küçük dudaklarını dudaklarım ile çekiştirmeyi bızırına dilimle baskı yapmayı sürdürdüm. Alıştığım nefes patlaması ile boşalırken am suları çeneme kadar yayılmıştı. Küçücük göt deliğindeki baş parmağım artık çok daha rahat ediyordu içinde. Parmağımı çıkarmadan prezervatifli sikimin ucuna da büyük bir damla kayganlaştırıcı damlattım. Prezervatif içine daha rahat girmesini sağlayacaktı. Parmağımı çıkartırken de bir an için açık kalan küçük göt deliğine sürdüm kayganlaştırıcıyı.  Kalçasını hafif yan çevirip anal için en rahat pozisyona getirdim. Tepkisiz bana bakıyor, az evvel yaşadığı orgazm sonrası düzene giren nefesini tutmaya çalışıyordu.

– Nefesini tutma rahat ol prenses

Sikimin başının değmesi ile biraz kaçındı ama bırakmadım ayırdığım kalçalarını. Güzel yağlanmış göt deliğine başı girdiğinde durdum. Bağırmadı çıkar demedi ama yeşil gözleri alacakaranlıkta ağlayacak gibi kızarmış görünüyordu. Nasıl acımasın, dar delik sikime öyle büyük bir baskı yapıyordu ki.  Sikimi geri çekip başını yerleştirmeden önce götüne ve sikimin gövdesine kayganlaştırıcı sürme işini iki kere daha tekrarladım. Başını sok bekle geri çık. Dördüncü girişte istediğimden daha derine kendiliğinden kaydı sikim. Yarıya kadar içindeydim. Bu sefer acıya yakın bir inilti çıktı ağzından. Amını hafif hafif okşayarak aynı hafiflikte bir tempo ile girip çıkmaya çalıştım. Çalıştım diyorum sikim sanki kavrulan dar bir boruya sokulmuş, bir kaç el tarafından sıkılıyordu. 

– İyi misin aşkım, cevap vermedi. Dudaklarını sıkmış gözlerini sıkı sıkı kapamıştı. Göt deliğine baktım. Sikim iki küçük yuvarlak olan poposunu ikiye yarmış deliğinin çevresini kızartmıştı. O pozisyonda kalçasındaki gamzeler iyice belirginleşmişti. İçinden çıktım. Dört ayak üstüne getirdim. Sikimin başına son büyük damlayı sürüp kapanmaya çalışan deliğe tekrar yerleştim. Bu sefer ah diye gerildi sırtı. Belinden yakalayıp tempo tutturunca sikim derinlere doğru ilerledi. Alıştığım kesintisiz inlemeleri dışında bir ses vardı boğazında kesik ıh ve ahlar.  Göt sikerken vahşileşir siktiğim kızların lanet okumasına neden olurdum. Bundan da memnundum. Ama böyle bir şey istemiyordum aşkım bana bu hediyeyi sunarken. Dünkü yoğun iki postadan sonra gelmek zor olacaktı. Onun da çok zevk almadan benim için bu pozisyona katlandığını düşündüm. Bir diğer düşüncem bu karanlık ortamda bile görülen sırtındaki morarma idi. İçinden çıktım sırtını öperken teşekkür ettim, seni prezervatif ile sikmeyi sevmiyorum aşkım diyerek, prezervatifsiz sikimi hala bana dar gelen amına gömdüm. Köküne kadar sokarak sikerken o sevdiğim kesintisiz inilti başladı. Savrulan sarı saçları öne döküldü. Küçük poposuna küçük şaplaklar atarak hızlandım. 

– İki deliğinde çok güzel aşkım doyamıyorum

Kıçına geçmiş parmaklarımla sert sert dar amına girmem daha fazla süremezdi. Benim boşalmam onunkini tetiklediği galiba. Taşaklarımın kökünde bir gerilme hissederek peş peşe bağırarak boşaldık. Toparlanmamız kolay olmadı. O beline bir havlu sarıp banyoya koşarken kalçalarını tutuyordu, ben ise ter içinde  su arıyordum. Oteldekilerin tavsiye ettikleri bir balıkçıya doğru giderken kocası aramıştı. Yanından biraz uzaklaştım. Akşam yemeğinden sonra gelirim, alışveriş yapıyoruz, sana ne gibi cümleler yakaladım. Balıkların yanında şaraplarımızı da içtik. Üçüncü kadehi almasını engelledim. Dönüş yolunda iki aşık kol kola yürürken yine sarhoş gibi sallanıyordu. Kafama takılanı sordum.

– Omzuna ne oldu?

– Bir şey yok

– Olur mu bir yerin mor diğeri kızarmış kazanmış gibi. Benden saklamak için o şeyi üzerinden çıkarmıyorsun, perdeler çekili, salak mıyım ben sence?

Durdu bir anda hıçkırarak ağlamaya başladı. Yoldan gelen geçenin dikkatli bakışları altında otelin lobisine sığındık. Hızla durmadan asansöre oradan odamıza geçti. Aynı yoğunlukta olmasa bile hala ağlıyordu. Sarılıp oturunca sakinledi. Alnını gözyaşları ile kaplı yanaklarını öpüp okşadım. Zorla gülümsedi güzel yüzü.

– Seni seviyorum aşkım lütfen ağlama bir daha

– Geçen gece birde eve geldi Ankara’dan, diye anlatmaya başladı. Benimle olmak istedi. Aylardır kaçıyordum bir bahane ile. İstemiyorum dedim yine. Dinlemedi soyunup sarılmaya çalıştı. Yattığın orospulara git diye kızdım karın var mı diye düşünmedin bile yıllardır dedim. Evde çocuklar da var, çıkıp başka odaya gidemedim. Kadınlık görevin, yapacaksın diye beni yatağa savurdu. Sırtımı yatağın kenarına çarpmışım galiba anlamadım. Ben yatağın kenarında ağlarken işini boynumu sıka sıka işini gördü, uyudu.

O an arabaya atlayıp gidip adamı öldürebilirdim. Ayağa kalktım sinirle. Yumrukladığım cam sehpa kırıldı. Elimin üstü kesildi biraz. Kanları görünce kendi derdini unutup benim elimi peçetelere sardı. Lobiden birilerini aradı, biraz yara bandı, krem filan elime pansuman yaptılar. Otel doktoru yetişti, dikişe gerek yokmuş. Ayağımı çarptım diye suçu kendi üstüne aldı. Yatağın kenarına oturmuş yaralı elim kucağında konuşmadan durduk.

– Bu nasıl sürecek Kaan 

Cevabım yoktu ki. İkimizin de yoktu. Gel benimle Amerika’ya aklıma gelen tek ve en saçma cevaptı. Yine de söyledim, acılı bir gülümseme ile yüzümü okşadı, teselli eder gibi dudaklarımdan öptü. Çalan telefona uzandı. Tekrar kocası.

– İyi bu saate kadar dayandığına şaşmıştım. Git izle ne bok maçın varsa. Ablamla dönerim ben.

Sonra ayağa kalktı bu sefer perdeleri kapatmak için uğraşmadı. Gömleğimin düğmelerini açtı üzerimden çıkardı.  Dudaklarımı öptü. Eğildi pantolonumun kemerini ve düğmelerini açarken bir daha öptü. Onu da bacaklarımdan  çekiştirdi çıkardı. Karşımda dikilip bana baktı. Otel çalışanları geldiğinde üzerine geçirdiği uzun kollu yerlere kadar değen elbisesinin düğmelerini açtı tek tek. Önümde bir striptiz şov vardı sanki. Sutyeni ve çamaşırının da aynı sakinlikte çıkardı. Arkadan topuz yaptığı saçlarını saldı, saçları yuvarlak küçük omuzlarını örttü. Onu seyrederken üzerimdeki çamaşırdan tek elle kurtulmuştum.

– Bu yine havaya dikilmiş. 

Böyle gelsene diye yatağın diğer yanına çekti beni. Arkasını dönerek küçük poposunu dikilmiş sikime sürdü. Kucağıma ters oturdu. O an fark ettim. Dolaptaki aynadan kendini seyrediyordu. Benim için de çıldırtıcı bir manzara idi. İri portakal göğüslerinin ucu yine kabarmış ince vücudu kucağımda kıvranarak geziyordu. Sikim önden göbeğine amının girişine sürterken karnıma amının sıcaklığı ve nemi yayılıyordu. Biraz doğruldu aynadaki görüntüden gözünü ayırmadan sikimin başını iki gündür sikmeye doyamadığım pembe am dudakları arasına soktu. Sikin dar amcığı yararak kaybolmasını dikkatle izledi. Sikimin kökünü bulana kadar da oturmaya devam etti. İkimizden de bir rahatlama nefesi çıkınca kendini seyrederek kucağımda gezinmeyi sürdürdü. Tüm kontrol ondaydı. 

Sağlam sol elim ile göğsünü yakaladım. Küçük dut tanesi başını sıkarak ezdim elimde. Yavaş ritmik sevişmemiz dakikalarca sürdü. Kendiliğinden üstümden kalktı ve yatağa bacaklarını kıvırarak sırtüstü yattı. Sanki son 24 saatte 3 posta sikişen ben değilim gibi elimin acısına aldırmadan hızla iki bacağını da kendime çektim. İnce uzun bacaklarını omzuma alarak amına bir çırpıda yerleştim. Sağlam elim ile sol memesini koparır gibi sıkarken amına girme hızım yataktan çatırtı sesleri getirmeye başladı. İtirazı veya tepkisi olmadı sadece arada çığlıkları ile kesilen sürekli inlemeleri arasında altımda ezdim. Terleyen bacakları ter içindeki omzundan kayarken orgazm kasılmalarını ve boynundaki ince damarın seğirmesini seyrettim. Ben de ayakta sikmekten tükenmiştim. Yatağa yerleşip bir bacağını kaldırıp makas pozisyonunda içine girdim. Tükenmiş bedenlerimiz yavaş yavaş birbirine uymaya çalışarak sevişmemiz devam etti. Amı hala kasılıyor sikimin başı içindeki engellere takılıyordu sanki. İçimde döl kalmasına şaşarak amının derinliklerine bir iki salvo fışkırdım. Birbirimize kilitli gibi sikim iyice sönene kadar öyle kaldık. Yine önce o toparlandı. Hızlıca duş alıp saçları dışında tüm bedenini kapatan muhafazakar kıyafetlerini giydiğinde, ben kurumuş terim ile yatak içinde yuvarlanıyordum daha.

– Haftaya görüşemeyiz değil mi dedim

– Evet, bakalım düğün kıyafetimi beğenecek misin? Haftaya gelin sevişecek.

– Bakiredir hala 

– Kesin dedi.

Gülerek öpüştük o evine ben İstanbul yoluna. Yol boyunca bu hafta sonunu düşündüm. Anal seks, sınırsız oral seks ve tüm yaşadıklarım kocasından intikam içindi sanki. Kocasını ise elime geçirsem sabaha kadar dövebilecek sinirdeydim hala. Yaşadığım rüya gibi hafta sonuna rağmen içimdeki sıkıntı ilişkimizin imkansızlığını düşündükçe büyüyordu.

Bir yanıt yazın

İlgili Hikayeler